24 Mart 2019 Pazar

TÜRKÇE DERSİ KAZANIMLARINI KAZANIYORUZ
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ

18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.
Ali Osman Yılmaz
Çanakkale
Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar.
Her karış torağında bin,şehit bir mezar.
Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Sen rahat uyu ey şanlı şehit.
Gölgesinde gölgelen al bayrağın.
Hangi kem göz sana edebilir nazar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Yedi cihana yeter yazdığın destan.
Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam.
Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez.
Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez.
Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Şefik Aydemir
YİĞİDİM / ŞEHİDİM
Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim
Her karşı toprağım kutsaldır benim
Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim
Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim
Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim
Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
Suskun duran millet bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor
Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti kolay içilmez
Bir nefes anında umman geçilir
Bilinir ki Çanakkale geçilmez
Burası Türklerin ebedi yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
Böylece tüm dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecbur selama durdu
Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim
Atanın yazdı takvime göre
Seninle akranım ben de çok gencim
Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın
Sonsuza dek sana kutsal vatanım
(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın
Ey gencim ecdadın bedel ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi
Üzme sen Ata’nı incitme emi
Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi
Zeki İ. KIZILIŞIK

20 Mart 2019 Çarşamba


Handan ARGUN/ŞANLI ZAFERİM



Yıl 1915
Düşman Çanakkale'ye  dayandı dediler,
Durur mu Türk oğlu, Türk askeri,
Durur mu Türk kadını,
15'liler 20'liler 50'liler,
Eli silah tutan Türkler.

Yurdun dört bir yanından koştular Çanakkale'ye,
Bir karış toprağımızı vermeyiz yaban ellere,
Bıraktılar analarını, bacılarını, can yoldaşlarını
Koştular şehitlik şerbetini kana kana içmeye.

Yedi düvel  dayanmış Osmanlı'nın kapısına
Hasta adam can çekişiyor diye,
Paylaşacaklardı topraklarımızı
Ölürüz de vermeyiz  yüce   vatanımızı.

Bir şubat sabahı başladılar top ateşine,
Gülle gülle, ateş ateş yağdılar üzerimize.
Çok değil on beş günde İstanbul'dayız
Zannettiler ki Türkler gömülüyor tarihe.

Umdukları gibi olmadı düşmanın emelleri,
Belli ki küçümsediler Türkleri,
Oysa ki öyle bir milletti  karşılarındaki
Tek amaçlarıydı vatanın istikbali

215 kiloluk mermi kuş gibi geldi Seyit Onbaşı'ya
Ocean zırhlısını gömdü, mavi sulara
Nice kahramanlıklar yaşandı Çanakkale'de,
Geçit vermediler amansız düşmana.

Denizden geçit bulamayınca,
Çıktılar karadan Gelibolu'ya,
Seddülbahir, Arıburnu, Conk Bayırı,
Karşılarına dikildi Anafartalar Kahramanı.

Kınalı Aliler, İsmailler, Mehmetler,
Emir almışlardı o büyük komutandan,
"Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum"
Dönerler mi hiç onlar yüce davalarından.

Bir destan yazıldı Çanakkale'de,
Öyle bir destan ki silinmedi, silinemez,
Dünya durdukça bilinecek.
Çanakkale geçilemedi, geçilemez.

                                                     Handan ARGUN



FİLİZ KÖREKEN


18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.
Ali Osman Yılmaz
Çanakkale
Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar.
Her karış torağında bin,şehit bir mezar.
Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Sen rahat uyu ey şanlı şehit.
Gölgesinde gölgelen al bayrağın.
Hangi kem göz sana edebilir nazar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Yedi cihana yeter yazdığın destan.
Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam.
Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez.
Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez.
Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar.
Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Şefik Aydemir
YİĞİDİM / ŞEHİDİM
Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim
Her karşı toprağım kutsaldır benim
Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim
Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim
Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim
Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
Suskun duran millet bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor
Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti kolay içilmez
Bir nefes anında umman geçilir
Bilinir ki Çanakkale geçilmez
Burası Türklerin ebedi yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
Böylece tüm dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecbur selama durdu
Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim
Atanın yazdı takvime göre
Seninle akranım ben de çok gencim
Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın
Sonsuza dek sana kutsal vatanım
(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın
Ey gencim ecdadın bedel ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi
Üzme sen Ata’nı incitme emi
Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi
Zeki İ. KIZILIŞIK


MEHMET ÇELİK


Şehit Günü’nün Anlam ve Önemi
                
         18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, yakın tarihimizin en önemli dönüm noktalarından birisidir.
Çanakkale Savaşı’nda;
– 27 Eylül 1914’te Çanakkale Boğazı bütün gemilere kapatıldı.

– 3 Kasım 1914’te İngiliz-Fransız Birleşik Filosu Çanakkale Boğazı giriş tahkimatını Bombardıman etti.

– 19 Şubat-17 Mart 1915 tarihleri arasında Birleşik Filo boğazın girişindeki orta kesimdeki tabyaları tahrip etmek istedi. Düşman bu sürede boğazı 14 gündüz, 21 gece aralıksız bombaladı.

– 18 Mart 1915’te, üç sıra olarak dizilmiş düşman savaş gemileri Çanakkale Boğazı’ndan Marmara’ya geçmek için ilerlemeye başladı. Yedi saat sonra düşman filosu geri çekildi. Düşmanın 16 savaş gemisinden 3’ü, Nusret’in bıraktığı mayınlara çarparak battı. 3’ü topçu ateşiyle ağır yaralanıp sulara gömüldü. Böylece Çanakkale Deniz Zaferi kazanıldı.

– 25 Nisan 1915’te 308 savaş ve nakliye gemisi Boğazın Asya kıyısına ve Gelibolu’nun çeşitli noktalarına çıkarma yaptı. Düşmanı Mustafa Kemal karşıladı. 1916 yılının başına kadar 8,5 ay süren düşman kara taarruzu, 8/9 Ocak 1916’da tamamen sona erdi. Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyen düşman, karadan da geçemeyince çekilip gitti.

Bütün savaş boyunca, subay, er şehit olanlar 250 bin değil, 57 bin 84’tür. Hastanede ölenleri de buna eklersek toplam şehit sayımız 75 bin 830 kişiye çıkar. (Turgut Özakman, Vahdettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele, s.99)

Çanakkale Türk zaferidir. Her iki tarafta 200 bine yakın askerin 8 ile 15 metre yakınlıktaki siperlerde göğüs göğse mücadele ettikleri, düşmanın 300’den fazla savaş gemisiyle saldırdığı, 8,5 ay süren, sonunda her iki taraftan toplam 150 binden fazla kaybın yaşandığı ve düşmanın yenilgiyi kabullenerek, gemilerini ve askerlerini kaybederek çekilip gittiği bir büyük zaferin onurunu o savaşta canla başla savaşan Türk Mehmetçiklere ve cesur Türk komutanlara aittir.

        Bu güzel vatan üzerinde kötü emelleri olan düşmanlar, eskiden olduğu gibi bugün de, yarın da boş durmayacaklar. Bizlerde her zaman bu yurdu, canımızla, kanımızla korumaya devam edeceğiz. 

          Vatan uğrunda canlarını feda ederek, bu güzel yurdu bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyor, ruhlar şad olsun diyoruz…       

                                                                                     








BAYRAK ALTINDA
Bu gün genç, ihtiyar, kadın, kız, kızan,
Uzanıp yatsak da çardak altında,
Boruyu çalınca yarın borazan,
Hemen toplanırız bayrak altında.

Bizi hiç tasalı görmez bu yerler;
Yiğitler, ölürken bile gülerler,
Yeter ki yaşayan er oğlu erler,
Bizi çiğnetmesin ayak altında.

Kalbimiz çırpınır yurdu andıkça,
Gözlerde zaferin nuru yandıkça;
Üstünde bu bayrak dalgalandıkça,
Gönlümüz rahattır toprak altında...











ÇANAKKALE SAVAŞI

Gelmeyiniz ey düşmanlar,
Çanakkale geçilemez.
Bekler nice kahramanlar,
Çanakkale geçilemez.

                              Filo, filoya dayansa,
                                Yerler bomba ile yansa,
                                Siperler kana boyansa,
                                Çanakkale geçilemez.

On sekiz mart zaferini,
Herkes tanır Türk erini,
Ölür de vermez yerini,
Çanakkale geçilemez.

                  Türk’ün göğsü, Türk’ün kolu
                  İman ile kuvvet dolu,
                  Aslan yurdu Gelibolu,
                   Çanakkale geçilemez.

Akan kanlar dönse sele,
Conkbayır’ı geçmez ele,
Dünya kopup gelse bile,
Çanakkale geçilemez.

                                   Birçok milletin askeri ,
                                   Yenilerek kaçtı geri,
                                   Anladılar Türk’ün yeri,
                                   Çanakkale geçilemez.

                                                   Ali Osman ATAK




DUR YOLCU

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.

Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

Necmettin Halil ONAN


  



         Çanakkale Zaferi  Hakkında Söylenen Özlü Sözler
1-Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur. (Mustafa Kemal Atatürk)

2-Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.    (Çörçil)

3-Çanakkale’de her şeyimiz kusursuzdur. Fakat başarılı olmadık. Zira Türkler, yuvalarına girilmiş aslanların hiddet, cesaret ve kahramanlığı ile savaşıyorlardı. Böyle bir millet görmedim.  ( Sör Kombet )

4-Türk ordusunun Çanakkale'de yazdığı destana tanık olan bir İngiliz subayının sözleri :
“Ölü askerleri vardı, 14, 15, 16 yaşlarında asker çocuklar.Tanrı sizi inandırsın ki gülüyorlardı!İlk defa o gün, kaybedeceğimizi hissettik”

5. “... Türk askerinin savaş ve dövüş hususunda haiz bulunduğu evsafın bidayette layıkıyla takdir edilmemiş olması, İngilizler için felaket olmuştur.... Türk askerinin ne yaman muharip olduğunu, İngilizler kendileriyle dövüştükten sonra bittecrübe anlamışlardır.” (İngiliz Generali Oglander)

6. “Çanakkale Seferi, Türk milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen bir imparatorluk içinde kahraman bir milletin varlığını meydana koydu.” (General Fahri Belen)

7-“Avrupa’da hiçbir asker yoktur ki, bu ifadenin altını çiziyorum, Türklerle mukayese edilebilsin. Almanların müdafaada gayet iyi oldukları kabul olunabilir. Fakat siperlerde onlar dahi Türklerle kıyas edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu zikretmek isterim. Orada bizim gemi ateşlerimizle büyük zayiata uğrayan kıtalar, Türk olmasalardı. Yerlerinde kalamaz ve derhal değiştirilirlerdi. Halbuki, Türkler, bütün muharebe müddetince yerlerinde kaldılar.” (General Tawshend)















MEHMET KORKUTAL


 TÜRK VE FRANSIZ ASKERİ



Her savaşta olduğu gibi, Çanakkale Savaşı’nda da kahramanca savaşan Türk askeri, düşmanlarını bile hayran bırakmıştır. Bu savaştan, bir kolu ile bir bacağını kaybeden Fransız generali, yurduna döndükten sonra, anlattığı bir savaş anısında şöyle konuşmuştur:
-  “Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için daima iftihar edebilirler. Hiç unutmam, savaş bittikten sonra, yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutmayacağım.
           Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk askeri de kendi gömleğini yırtmış, onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtasıyla “Niçin öldürmek istediğin düşmana yardım ediyorsun?”  diye sorduğumuzda, bitkin bir halde olan Türk askeri, bize şöyle cevap verdi:

“Bu Fransız yaralanınca, cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Bir şeyler söyledi.
Anlamadım ama, herhalde resimdeki kadın annesiydi. Benim ise kimsem yok. İstedim ki o kurtulup, anasının yanına dönsün.”
Bu asil duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu sırada emir subayım, Türk askerinin gömleğini açtı. O anda gördüğüm manzaradan, yanaklarımdan sızan göz yaşlarımın donduğunu hissettim. Çünkü Türk askerinin göğsünde, bizim askerinkinden daha ağır bir süngü yarası vardı, ve bu yarayı otla kapatmıştı. Daha sonra her ikisi de, aşırı derecede kan kaybettikleri için öldüler. Türk askerinin bu asil davranışını ömrüm boyunca unutamam

         
ÇANAKKALE



Öğün ey Çanakkale,  cihan durdukça öğün !
Ömründe göstermedin bin düşmana bir düğün
Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün,
Başına yüz milletin birden üşüştüğü yersin !

Sen savaşa girince mızrakla,  okla,  yayla,
Karşına çıktı düşman çelikten bir alayla.
Sen topun donanmayla,  tüfeğin  bataryayla,
Neferin ordularla boy ölçüştüğü yersin !

Nice tüysüz yiğitler yılmadı cenk devrinden,
Koştu senin koynuna çıkar çıkmaz evinden
Sen onların açtığı bayrağın alevinden,
Kaç bayrağın tutuşup yere düştüğü yersin !

Toprağından fazladır sende yatan adamlar,
Irmağın kanla çağlar,  yağmurun  kanlı damlar,
O cenkten armağandır sana kızıl akşamlar,
Sen silahın inançla son dövüştüğü yersin !


Bir destana  benziyor senin bugünkü halin,
Okurken duyuyorum sesini ihtilalin.
Öğün,  ey Çanakkale ki Mustafa Kemal’in,
Yüz milletle yüz yüze görüştüğü yersin.

                         Faruk Nafiz ÇAMLIBEL



MEHMETÇİK

Esaret zincirini kanlarla kıran Mehmet,
Hürmetle eğilmede huzurunda bu millet,
Kan verdin şu toprağa ebedi şan aldın sen.


Düşündüler mi onlar üç kıtanın fethini,
Düşündüler mi onlar şanlı tarihini.
Çoştun da bir zamanlar atlamıştın Tuna'yı,
Ezmiştin hasımları sarmıştın Viyana'yı.


Unutulmuştu demek o istila günleri,
Tarihe nam saldığı Türk'ün şanlı günleri.
Hatırladın sen o şerefli anları,
Çanakkale önünde boğarak düşmanları.

Çarpışarak orada bulmak için hakkını,
Durdurdun imanınla,çoşup gelen akını.
Bir kere daha geçti şanlı tarihe ismin,
Sen bizim kalbimizde ölmez ve ebedisin.


E.kıdemli Alb. Celalettin Alıcı
15 Şubat 2006




Bir Yolcuya
( Bu şiir Gelibolu yamaçlarında yazıldı.)

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğüm bu tümsek, Anadolu’nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğuldu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, hasrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda, bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

NECMETTİN HALİL ONAN



 12 YAŞINDAKİ NEZAHAT ONBAŞI


Tabur Komutanı Binbaşı Halit Bey'in kızı 12 yaşındaki Nezahat onbaşının da, bu küçük yaşına rağmen elinde silahı asker kıyafetiyle Türk ordusuyla birlikte çeşitli muharebelere katıldığını anlatan Köstüklü, ''Ata binmesini ve silah kullanmasını çok iyi bilen bu kız çocuğu Milli Mücadele boyunca 70. Piyade Alayı'nın bir mensubu olarak alayla birlikte tam bir asker gibi, cepheden cepheye koştu. Hatta bu Alaya, o bölgede 'Kızlı Alay' denmişti'' dedi.
Köstüklü, Çanakkale Savaşı'na katılan Galatasaray, Konya ve İzmir Liseleri gibi birçok okulun öğrencisinin şehit düştüğünü belirterek, savaşın olduğu dönemde bu üç lisenin mezun bile veremediğini bildirdi.
Vatanın kurtulması için Türk milletinin kadını erkeği ve çocuğuyla tek vücut olarak düşmana karşı koyduğunu ve yabancı unsurları Türk topraklarından attığını belirten Köstüklü, ''Türk çocuğu yeri geldiğinde omzunda silahla cephede savaştı, yeri geldi istihbarat için haber taşıdı, yeri geldi Türk askerine su, ekmek ve mermi götürdü. Bugün kahramanlık destanları yazarak gazi ya da şehit olan bu çocukların birçoğu bilinmemektedir'' dedi.


TÜRK  MİLLETİ  VE  ORDUSU  İÇİN  YABANCILARIN  GÖRÜŞLERİ :

* Harpte iki meş’um (uğursuz) şey vardır. Bunlardan biri taş duvara körü körüne yüklenmek, diğeri kuvvetleri birtakım ayrı ve bağlantısız harekata dağıtıp körletmektir. Biz bu iki ahmaklığı yapmanın tehlikesiyle karşı karşıyayız. (İngiliz Başbakanı (Askuyit))


* Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir. Çörçil))

* Bu Türk kıtaatının cesaret, metanet ve se’bat cihetiyle takdir ve senaya liyakatı, her şüphenin fevkinde bulunmuştur. Donanmasının ateşiyle de, en müessir surette muavenet gören pek cesur bir düşman taarruzlarına karşı sayısız muharebelerde bu kıtaat mevkilerini muhafaza etmişlerdir. (Alman Generali Liman von Sanders)


* Çanakkale Boğazı’ndaki Türkler ve Almanlar da 18 Mart’ı aralıksız takip eden sessiz günler, şaşkınlık ve sonra da, büyük bir sevinç uyandırdı. Moral, son derece yüksekti. Kaleler ve tabyalardaki hasar da kolaylıkla giderilmiş olmakla beraber, ağır bataryaların cephane durumu ciddiyetini koruyordu. ( ( Rabır Rot Ceyms)




















RABİA AKÇAY


ÇANAKKALE ZAFERİ


Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Çanakkale Boğazı'nı savaş gemileriyle zorlayarak aşma, böylece İstanbul'a kavuşma isteği Avrupa büyük devletlerinin öteden beri özlemidir.

Çanakkale Zaferi
1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf devletleri bu isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar. Bu inançla İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta Bozcaada'dan Boğaz'ın ağzına doğru yaklaştılar. Buradan istihkamlarımıza doğru ateş açtılar, İngilizler Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını, Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye tabyalarını havantopu ile dövdüler.
Cephaneliğimize isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya uçtu, subay ve erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden Çanakkale önlerinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları boğazı geçmeye kalktılar.
24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü. bu denizaltıyı gören topçularımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladı. 2 Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir deneme yaptı. Derinden engelleri aşarak Boğaz'a girdi. Yediyüzelli metre ilerde bulunan Mesudiye zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı. Zırhlımızda bulunan subaylardan on'u ve erlerimizden yirmi dördü şehit düştü.
19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzilli bir bombardımana girişti. Boğaz'a iyice sokuldular. Tabyalarımız akşama doğru düşman savaş gemilerine karşılık verdi. Ertuğrul ve Orhaniye tabyalarından atılan ateş karşısında düşman oldukça bocaladı.
İtilaf devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına ulaşamıyordu. Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak görüyorlardı. Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi. Yine sonuç alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden alındı. Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı. Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donan­mayla Boğaz'a saldıracağını, yakında İstanbul'da olacağını Londra'ya bildirdi.
Bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 17/18 Mart gecesi boğaz'a mayın hattı döşenmesi emrini verdi. Aldığı emir gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı mayın, Boğaz'a on birinci hat olarak döşendi. Boğaz'daki mayın sayısı on bir hat olarak 400'ü aşmıştı.
18 Mart 1915: İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale Boğazı'na girdi. Bu donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu.
İkinci grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu.
İngilizler ve Fransızlar zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz'ı kolayca geçebileceklerim umuyorlardı. Bu umut ve güvenle 18 Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu. Boğazdaki düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos'a saldırdı. Dardanos tabyamız saldırılara şiddetle karşı koydu. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu. Bu arada kıyı bataryalarımız düşman üstüne ateş yağdırmaya başladılar. Bunalan düşman kaçmak isterken topçu atışlarıyla karşılaşıyordu. Düşman gemilerine göz açtırılmıyordu. Karşılıklı bu korkunç bombardıman bir saat kadar sürdü. Bu karşılıklı bombardımanı bir yabancı yazar şöyle anlatıyor:
«İnsan manzarayı gözlerinin önünde canlandırabilir. Kaleler, toz duman bulutları içinde kaybolmuşlarda Yıkıntıların arasından arada bir alevler yükseliyordu. Gemiler, çevrelerinde fışkıran sayısız su sütun­ları arasında yavaş yavaş hareket ediyorlar, bazen duman ve serpintiler arasında iyice görünmez oluyorlardı. Tepelerden ateş eden havan toplarının alevleri görülüyor, ağır toplar yer sarsıntıları gibi gümbürdüyordu.»
Bombardıman sırasında Türk tabya ve bataryaları büyük zarar görmüştü. Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü. Tam bu sırada müthiş patlamalar oldu. Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler. Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı. Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın keskin nişancıları ateş açtılar. Çanakkale Geçilmez kitabının yazarı Alan Moorehead olayı şöyle anlatıyor.
«Saat 13.45'de Suffren'in az gerisindeki Bouvet müthiş bir patla­mayla sarsıldı. Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi. Gittikçe hızlanarak yana yattı, devrilip gözden kayboldu. Olayı görenlerden birinin ifadesine göre «Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse o da öylece kayıp gitti.»
Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine durmadan ateş ettiler. Bu arada düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu. Tabyalarımız mayın tarayıcılarına ateş açtılar. Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar. Bu arada düşman savaş gemilerinden İnflexible, İrressitible büyük hasar gördü. Batanlar oldu. Daha sonra Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralandı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nı denizden aşamadılar. Büyük kayıplar vererek: Çanakkale Boğazı'nın geçilemeyeceğini öğrendiler.
İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı planladılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlı­yordu. Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı. Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir'den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydi. Alman komutanı Von Sanders'in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi.
Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan saldırdı. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayır'da, savaştı. Cephanesi biten askerlere:
— Süngü tak emrini verdi. Daha sonra ;
— «Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi. Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Düşman dalgalar halinde Conkbayır'a doğru ilerliyordu. Bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı. Anafartalar Savaşı'nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet etti. Ancak cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı.
Kısa sürede Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı. Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri; Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar'dır. 19 - 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8 - 9 Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar tarafından boşaltıldı. Böylece 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti.                 
Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.
Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın kaynağı oldu.
Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı korumak için yapılan savaşlar kutsaldır. Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız kutsal destan savaşlara birer örnektir.





ŞİİRLER


ÇANAKKALE DESTANI
Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..
Fahri ERSAVAŞ








BİR YOLCUYA

Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
 
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.
 
Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Necmettin Halil ONAN


GÜZEL SÖZLER
·         Zafer, «zafer benimdir» diyebilenindir.
·         Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.
·         Zaferin büyüklüğü, savaşın çetinliği ile ölçülür.
·         Zafer, barışın en kısa yoludur.



FİLİZ KIRA







GÜLAY YALIM


ÇANAKKALE'M
 Seni anlatmaya yetmiyor dilim
 Bayrağım burcunda al
 Çanakkale'm Değilsin sadece şirin bir ilim
 Diyetin ödenmiş bil Çanakkale'm

 Daha onbeşinde küçücük yaşı
 Tekbirle çınlatmış dağ ile taşı
 İman dolu göğsü gururlu başı
 Mehmedimin kanı sel Çanakkale'm

 Kimi harbiyeli kimi liseli
 Delikanlı olmuş deli mi deli
 Sarmamış kolları taze güzeli
 Ayşe'ler Fatma'lar dul Çanakkale'm

 Vatanım,toprağım deyip uğruna
 Sarılıp imanla al bayrağına
 Kınalı kuzular girmiş bağrına
 Koynunda şehitler gül Çanakkale'm

Analar kınayla cepheye salmış
 Nice koç yiğidim burada kalmış
 Sakın şehidime demeyin ölmüş
 Lâl olsun söyleyen dil Çanakkale'm

Batacak sanmışlar Türk'ün güneşi
 Mehmedin bağrında iman ateşi
 Destanlar yazdırdı yoktur bir eşi
 Dillerde türküsün gül Çanakkale'm

Durupta bir yudum suyunu içtim
 Basmadım toprağa dikeni seçtim
 Dualar okuyup edeple geçtim
 Ölürüm uğruna bil Çanakkale'm

Leyla Gül Varoğlu

 ÇANAKKALE SAVAŞI
 Gelmeyiniz ey düşmanlar,
Çanakkale geçilemez.
Bekler nice kahramanlar,
 Çanakkale geçilemez.

 Filo, filoya dayansa,
 Yerler bomba ile yansa,
Siperler kana boyansa,
Çanakkale geçilemez.

 On sekiz mart zaferini,
Herkes tanır Türk erini,
Ölür de vermez yerini,
Çanakkale geçilemez.

 Türk’ün göğsü, Türk’ün kolu
 İman ile kuvvet dolu,
Aslan yurdu Gelibolu,
Çanakkale geçilemez.

 Akan kanlar dönse sele,
 Conkbayır’ı geçmez ele,
 Dünya kopup gelse bile,
 Çanakkale geçilemez.

 Birçok milletin askeri ,
Yenilerek kaçtı geri,
Anladılar Türk’ün yeri,
Çanakkale geçilemez.

 Ali Osman ATAK


Çanakkale Savaşıyla İlgili Akıllara Durgunluk Verecek Gerçekler

  1. ·     En Çok Şehit Marmara Bölgesi’nden
  2. ·     Çanakkale'nin Futbolcu Şehitleri
  3. ·     Deliren İngiliz Generali
  4. ·     Düşman Askeri Geldiğinde 480 Bin Kişiydi
  5. ·     Metrekareye 6000 Mermi
  6. ·     İki Merminin Çarpışma Olasılığı...
  7. ·     Müslüman Düşman Askerleri
  8. ·     Almanya İle Savaşacaklarını Zannediyorlardı

En Çok Şehit Marmara Bölgesinden 
Türk ordusunun 250 Bin kayıp verdiği savaşta, ismi ve memleketi bilinen şehit sayısı 51.383 kişidir ve bu şehit askerlerin 8.247'si Marmara Bölgesi'nden Çanakkale'ye gelerek savaşmıştı.
Deliren İngiliz Generali
Boğazdan kolayca geçeceklerine emin olan Amiral SackvilleCarden, Türk topçularının ateş saldığı boğazda bir de mayınlarla karşılaşınca, önce sinir krizi geçirdi ardından da aklını kaybetti. İngiliz donanmasının üç önemli gemisi batarken, bir çoğu da büyük yara alınca amiral delirdi.
Düşman Askeri Geldiğinde
480 Bin Kişiydi
Mağrur işgal kuvvetleri işi şansa bırakmayıp, tam 480 bin kişilik orduyla gelmişlerdi. Ancak işler tahmin ettikleri gibi gitmedi. Savaşı kaybedip kaçarken geride 375 bin kayıp bırakan işgalciler, 105 bin askerle geri dönüyorlardı.
Metrekareye 6000 Mermi
Tam bir cehennem haline gelen Çanakkale Savaşı'nda, 1 
metrekareye 6000 mermi düştüğü hesaplanmıştır. Bu dünya savaşları tarihinin en yüksek oranıdır. 
Almanya İle Savaşacaklarını Zannediyorlardı
ANZAK diye adlandırılan Yeni Zelanda ve Avustralyalı askerler, 
Almanlardan Avrupa'yı kurtarmak propagandasıyla toplanmışlardı.
 Almanlar ile savaşacaklarını sanan Anzaklar'ın Çanakkale diye bir yerden haberleri bile yoktu.
İki Merminin Çarpışma Olasılığı...
İki merminin havada çarpışma olasılığı 600 milyonda bir iken, Çanakkale'de bu şekilde çarpışmış onlarca mermi bulunmuştur.



ÖZLEM DOĞAN



ÇANAKKALE  ZAFERİ ETKİNLİKLERİ
https://www.youtube.com/watch?v=u9OlJVf47pMhttps://www.youtube.com/watch?v=u9OlJVf47pM

https://www.google.com/search?q=%C3%A7anakkale+seyit+onba%C5%9F%C4%B1+resmi&tbm=isch&source=lnms&sa=X&ved=0ahUKEwj105SQuYLhAhUn2eAKHZ92AXwQ_AUICigB&biw=1024&bih=489&dpr=1



FATMA SEZER YILMAZ


ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz... Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir
Samet Mehmet Bora


ZAFER MARŞI
Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar
Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk'ün tarihine binbir zafer ekler
Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.

18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri! - 2018 Çanakkale Zaferi ile ilgili kısa ve uzun şiirler
18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ŞİİRİ

Analar babalar atalar ağlıyor
Düşman askeri doğru durmuyor
Çanakkale şehit veriyor
Kim bilir hangi asker
Kim bilir hangi vatan
Yok olup gidiyorlar bu dünyadan
Gözleri bile yaşarmadan
Ana kucacı asker ocağı
Çanakkaledeki düşmanları
Düşünmeden şehit olan asker
Kendi vücudunu sper eder
Şimdi kurtuldu tüm türkiye
Askerlerin sayesinde
Sende önem ver vatanınla devletine
Hiç bir zaman düşmana ezdirme

18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri! - 2018 Çanakkale Zaferi ile ilgili kısa ve uzun şiirler













Serap Seçkin Edirne Gazi ilkokulu